Kadim bir soruya yerli bir cevap arayisi : Gercekligin lisanda ifadesi mumkun mu? Ishak Arslan
Kadim bir soruya yerli bir cevap arayisi :
Gercekligin lisanda ifadesi mumkun mu?
Ishak Arslan
Cilt 19, sayi 36 2014/1
makalesine karsilik:
Makaleyi okudugumda gordum ki; Ishak Aslan’in 20yy Felsefe tartismalarindan ve de bunlarin dogurdugu sonuclardan haberi yok. Hala Felsefe ile Metafizik’i birbirine karistirmakta. Felsefi faaliyetlerin Lisan kritiginden ibaret oldugundan, gerektiginde Lisan icinde kullanilan kavramlari sorusturmak oldugundan haberi yok. En onemlisi de “Anlam Kavrami” uzerinde yapilan tartismalardan ve de o tartismalarin ortaya cikardigi korkunc sonuclardan haberi yok, onun icin de ex-Positivist anlam kavramina takili boyle anlamsiz bir makale bestelemis bulunuyor. Halbu ki Sakir Kocabasin butun bu gelismelerden haberi vardi. Onun yazilari bu gelismeleri yakindan takip ederkenki gecis doneminde ortaya cikardigi urunlerdir. Bu bakimdan Sakir Kocabas’in yazilarinin elestirilecek yani yok degildir. Ama Ishak Arslan belirttigim nedenlerden onun yazilarini anliyabilecek bir konumda bile olmadigindan onlari elestirebilecek bir seviyede bulunmamakta, onun icin kaleme aldigi elestiri anlamsiz. Bu daha makalesinin basliginda apacik dile getililmis olarak gorunmekte. Modern Felsefe icin “GERCEK” lisanda kullanilan binlerce kavramdan bir kavramdir, Lisan icinde bu kelime de kullanilirkan Felsefi bir icine dusuldugunde onun uzerine kavramsal sorusturma acilir. Sakir Kocabas’in bu konuda yapmak istedigi de Lisan’in belli bolumlerinde kullanila gelinmis bulunan bu kavramin sorusturulmasidir. Sakir Kocabas bu sorusturmalarina kriter olarak Kur’an’da bu kavrama en yakin benzerlik gosteren “HAK” kavraminin Kur’an’daki kullanimlari gostermeye calismaktadir. Yani kisaca Sakir Kocabas sunu demek istemektedir : “Lutfen bakin! Sizin Lisaninizda kullana geldiginiz “GERCEK” kavrami ile Kur’an’da kullanilmis olan “HAK” kavraminin kullanimlari arasinda ne gibi benzerlikler, farkliliklar var, sergileyin ve de gorun, hangi kavram daha kullanisli, ise yarar, is gorur, ona gore sanki pazara cikarilan bu iki kavramdan dileginize gore hangisini secerdiniz, siz karar verin”. Bunun uzerine Sakir Kocabas usenmeden “HAK” kavraminin Kur’an’da nasil kullanildiginin tam bir haritasini cikarmis bulunuyor. Bu durumda Ishak Arslan’a “GERCEK” kavraminin Lisan’da nasil kullanildiginin, hic olmadik kendisinin, eger GERCEK'ten yana ise bu “GERCEK” kavramini Lisaninda nasil kullanageldiginin bir haritasini cakararak bu kritere (miheng tasina) vurmasi kaliyor, bakalim ondan geriye ne kalacak, hangisi muhal gorebilmesi icin ;-) . Ama Ishak Arslan bunu yapacagina “Gercekligin lisanda ifadesi mumkun mu?” diye sacma bir soru soruyor. Neden? Cunku Ishak Arslan’a gore “GERCEK”’in anlami ex-Positivist Anlam Kavrami oltasina takili bulunuyor da ondan. Oysa 20yy ikinci yarisindan beri hicbir Pozitivist artik boyle sacma sorular pesinde kosmuyor, cunku onlar bile artik bu “Anlam Kavramlari”’ndan 20yy da gerceklestirilen elestirilere dayanamiyarak vaz gectiler. Fakat tabii yururlukte hala bu ex-Pozitivist Anlam Kavrami saltanat surmekte oldugundan Ishak Arslan’da onun buyusune kapilmis bulunuyor. Bu saltanat/beylik ne kadar surer?! L.Wittgenstein bile ongormek istemedi, "belki de" dedi “bunlarin medeniyetinin(?!) tamamen iflasa suruklenmesini saglayana kadar surer”. Ayrica "Sakir Kocabas Einstein'den yana gorunuyordu" deyip saptirmayin, Sakir Kocabas Heisenberg ve Bohr'un L.Wittgenstein'in Pozitivistlerin Anlam Kavramini sorusturmakta oldugundan haberdar onun buyusunden siyrilmaya calisiyor olduklarini cok iyi biliyordu.
Not: Ifadelerin Gramatik Ayirimi L.W.'nun Tractatus donemi calismalarina degil ondan sonra yapmis oldugu calismalara ve Philosophical Investigations'e dayanir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder