1 Ocak 2018 Pazartesi

HUKUK

İSLAM HUKUKUNUN TEMEL PRENSİPLERİ 1. İslam hukukunun temel hükümleri, herşeyin yaratıcısı olan Allah’ın Kitabı Kur’an’a dayanır.
2. İslam hukukunda en temel kavram “hakk” (gerçeklik) kavramıdır.
3. İslam hukukunda, insanlar arası münasebetlerde adaletin tesisi esastır. Adalet ise gerçeklik kavramına bağlıdır.
4. Gerçeklik kavramı içine sadece dünyada meydana gelen olaylar değil, kıyamet, ahiret, hesap günü, cennet ve cehennem de dahildir.
5. Hukuki olaylar değerlendirilirken, bunların gerçekliğinin araştırılması esastır.
6. İslam hukuku formel bir hukuk sistemi değildir. Yazılı hükümler olayın gerçekliği araştırılmadan uygulanmaz.
LAİK HUKUK SİSTEMİ 1. Laik hukuk sisteminin temel hükümleri, Fransa’da olduğu gibi, İhtilal Mahkemesi tarafından, ABD’de ve başka bazı ülkelerde “Kurucu Babalar” tarafından vaz edilir ve bir “Anayasa” içine yerleştirilir.
2. Laik anayasaların değişmez maddesi: “[Laiklik dini dışındaki] herhangi bir dinin hükmü, kanun maddesi yapılamaz”.
3. Laik hukuk sistemi, tamamen insan elinden çıkmış kanunlarla doludur, herhangi bir ilahi kaynağa dayanmaz.
4. Laik hukuk sisteminin en temel kavramı “varlık” kavramıdır; “insan hakları” bu kavrama göre uygulanır. Varlıklı olan daha haklıdır.
5. Laik hukuk sistemi formeldir, yani bu sistem içinde bütün kanunlar belli bir form (biçim) altında ifade edilir. Hukuk uygulanırken ilgili kanun maddesinin formu esas alınır; olayların gerçekliği araştırılmaz.
6. Laik hukuk sistemi formel olduğu için görünüşte esnek değildir.
7. Laik hukuk sistemi, kanunların formuna bağlı olarak çalışır. Kanunların formuna uygun olmak kaydıyla her türlü haksızlık yasaldır. Laik hukuk sisteminde iş (bankacılık, ticaret, ihale, basın-yayın işleri) yapmak isteyen herkesin bir “hukuk müşaviri” olmalıdır.
8. Laik hukuk sisteminde 17 yaşından küçük “çocuklar” her türlü hırsızlık, kapkaç, banka soygunu, terör eylemleri, adam öldürme gibi suçları işlese tutuklanır ve serbest bırakılır. Bunların ebeveynlerine de hiçbir soruşturma yapılmaz ve hiçbir hüküm uygulanmaz.
9. Laik hukuk sisteminde varlıklı olanlar banka kurup batırabilirler, paraları da yurt dışına kaçırabilirler. Yurt dışına kaçanlar “zaman aşımı” maddesinden 10 sene sonra bütün servetleriyle geri dönebilirler. Kaçamayanların bütün mallarına el konur, fakat bunlar sermayelerini akrabaları ve tanıdıkları üzerine devretmiş olduğundan pek fazla bir şey elde edilmez. ................................................... 2. Ulus devlet, “varlık” kavramı içinde hayat bulur. Varlık sahibi olmayan bir ulus, ulus değildir, ancak kukla bir ulus devlet olabilir.
3. Hak ve hukuk, ulus devletin adalet kavramı içinde söz konusudur, ancak “varlık” kavramıyla doğrudan bağlantılıdır. Buna göre bir fert veya grup ulus devlet içinde ne kadar varlıklı ise o kadar haklıdır. Adalet de varlığa göre söz konusudur.
4. Güç ve kuvvet varlıklı olanındır; kendini güçlü hisseden yasal olarak her türlü zulmü işleyebilir.
5. Ahlak kavramı da varlık kavramına bağlıdır. Varlıklı olanlar her türlü Not: Sakir Kocabas’tan gelen son e-mail ekidir 14/8/2006 10:12 pm

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Halife Abdulhamid II'nin duasinin duzeltilmis hali:

" Allahım helal etmiyorum!   Şahsımı değil, ümmetimi bu hale getirenlere, hakkımı helal etmiyorum! Beni, benim için lif lif yolsalar, c...