Endulus’ten notlar...
>
>> ben bu siralarda Endulus'le ilgili birkac kitap buldum onlari okuyorum,
>> neler olmus neler bir bilsen ;-) bu muslumanlarin bu hengamede boyle
>> ornegi tekrarlanamaz bir varlik gostemesi gercekten hayret edilecek
>> birsey.
>
> Bize de anlat, merak ediyorum.
>
>> Endulus gercekten 500 yil kaynamis durmus, oradaki muslumanlar
>> kendilerini ifade etmekte Osmanlilardan cok cok daha
>> fazla dinamiklere sahipmis.
>
> Enduluste onlar 711-1492 yillari arasinda neredeyse 800 sene hukum
> surduler. (Osmanlilar 600 sene kadar, 1299-1908; Abbasiler ise 780-1256
> Mogol istilasina kadar 400 kusur sene).
>
> Osmanlilar Akdeniz'e acilacak donanmayi ancak 1400'lerin sonlarinda
> insa edebildiler.
>
> Ote yandan, Endulus Emevi devleti, 1175'te ic kavgalar yuzunden
> yarimadadaki hristiyanlara karsi ilk buyuk yenilgiyi aldilar.
> 1250'lerde dogudan gelen Es'ari akimi, Endulus'te etkili olmaya
> basladiktan sonra Endulus'te Ibn Rusd (1125-1198) gibi bilginlere
> buyuk baski yaptilar. (Hatta kitaplarini yaktirip, Ibn Rusd'u de
> idam etmek istediler, halife guc bela onu Kuzey Afrika'ya, Merakes'e
> gonderdi.) Kisa bir sure sonra da 1175'te Endulus Emevileri ilk buyuk
> yenilgiyi alip guneye cekilmek zorunda kaldi. Ondan sonra da guc
> kaybetmeye devam ettiler. Son sehirleri de 1492'deki son saldirida
> dustu. Kalanlar ya olduruldu, ya da zorla hiristiyanligi kabul
> ettiler. Osmanli donanmasi 1500'lerde yarimadada kalan, baski altindaki
> muslumanlari vadilerden ve daglardan kurtardi. Yahudileri de kurtarip
> Istanbul'a getirdiler, sonrasini biliyorsun.
>
> Es'ariler Kitap'taki emr kelimesiyle ilgili ayetleri bir kenara birakip
> "surekli yaratma" anlayisini savunuyorlardi. Bu da tabiattaki duzenliligi
> inkar etmek demekti, dolayisiyla butun ilimleri inkar etmis oluyorlardi.
>
>> destek gelmedigi icin surdurememisler denebilir, ama o siralarda zaten
>> dogudaki muslumanlar da Cengizin yikintisi altinda eziliyorlardi, fakat
>> Osmanlilar yine de onlara destek verebilirdi saniyorum.
>
> Mogol istilasi 1254'te basladigi zaman Endulus devleti ilk buyuk
> yenilgisini almisti zaten.
bu okudugum kitabi kutuphanede buldum, adi:
Moorish
Architecture in Andalusia, Marrianne Barucand adinda bir kadin
tarafindan hazirlanmis. Kadin 1985 den beri Sorbonne Universitesinde
Islami Arkeoloji ve Sanat Tarihi profesoruymus. Kitap 1992 Benedikt
Taschen Verlag GmbH Koln'de basilmis. Fotograflarini da Achim Bednorz,
Mimari eserler fotografcisi cekmis. Icindeki tarihi bilgiler gercekten
okumaya deger. Dedigin gibi muslumanlar Ispanya'da 800 yila yakin
yasamislar. 3. Abdurrahman'in oglu Al Hakem (2.Hakem) oldugunde birtek
oglu varmis 11 yasinda tahta geciyor, fakat o siralarda Hakemin
Hazinedari Ibn Abi'Amir iktidari Hisamin zaafindan yararlanarak eline
geciriyor, saltanati pekistirmek icin o kadar ileri gidiyor ki 2.
Hakemin kutuphanesindeki bilimsel kitaplari yobazlara yaranmak icin
bunlar dine aykiridir dedirtip bir guzel yaktiriyor. Bir de bundan
sonra adini al-Mansur billah'a cikarip 1002 yilina kadar saltanat
suruyor, sonra saltanati ogluna geciriyor fakat Abd el-Malik, o da
saltanatta sekiz yil kaldiktan sonra bunun kucuk kardesi beceriksiz
ABd er-Rahman basa geciyor fakat bunu savasta yenildi diye 1008'de
olduruyorlar. Hisam bu arada hilafetini koruyor fakat bir kukla
olarak. Bir kargasalik donemi basliyor, buyuk sehirlerdeki halkin sabri
tastigindan bunlar Kordoba'da 1031 yilinda bir belediye hukumeti
kuruyorlar bunun adi muluk el-tawaif (kucuk krallar yonetimi) bu da
Kuzey Afrikali Almoravid hanedanligi isi devralana kadar suruyor. Bu
kitaptan anladigima gore Enduluslu Emeviler baslangicta muslumanligin
Peygamberimiz (s.a.s) taradindan arabistanda ve cevresinde
muslumanligin yayilmasini saglayacak eylemlere benzer eylemler icinde
olduklari icin basarili oluyorlar, o siralarda Ispanya'da yasiyan
halkla icice bir hayat suruyorlar, mahalli krallarin kizlari emirlerle
evleniyor, sosyal baglar oyle gelistiriliyor ki hiristiyanlar
muslumanlarla birlesip hiristiyanlara karsi savasiyorlar ya da tersi
oluyor, durum gerektirdiginde. Bu arada toplum icinde arap ve kuzey
afrikali berber kabileleri toplumun ana yapisini olustururken ordu da
parali askerlerden degil muslumanlarin kendilerinden olusturulmus
oluyor. Fakat halkin arasinda bir takim yeni gruplar turuyorm
bunlardan biri Mustaribuun (mozarablar, hiristiyanlar fakat
araplastirilmis hiristiyanlar) digeri de Muwalladuun (egitilmis yeni
muslumanlar, hiristiyanliktan donme muslumanlarin cocuklari). Bu
guruplar sonradan yozlasarak Kuzey Afrikadan gelen Berberlerle
birlikte habire isyanlar cikararak devleti zayif duruma dusuruyorlar,
yoneticilerin muslumanlara guvenmeyip onlari ordudan uzaklastirarak
yerine parali kolemenler ordusu kurmalariyla birlikte yapi kotuden
kotuye bozulup sonunda tarih sayfasindan cekilip gidiyorlar. Benim
anliyamadigim iste butun bu hengamede bile ortaya ahenkli bir sosyal,
ekonomik, kulturel ve sanatkar, bilimsel essiz bir yapi ortaya cikarmis
olmalari. Ne yazikki bu konularda yeteri tarihi bilgi yok, mesela
adamlar bir sahane sehir kuruyorlar Medinetul Zehra adinda, sehir 40
yilda tamamlaniyor fakat bu isi nasil organize ettikleri belli degil.
Isin acikli yani bu sehir 100 yil bile yasamadan ayak takimi
tarafindan yerle bir ediliyor. Butun o Papanin , Bizans Imparatorunun
elcilerinin agirlandigi salonlar falan o sehirdeymis.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder